Meryem Suresi

Toplam Ayet: 98 Kuranı Kerimdeki Sıralama: 19 İndirilen Yer: In Mecca

Meryem Suresinin 58. Ayeti Secde Ayetidir.


Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla


19:1 Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd.

19:2 Bu, Senin Rabbinin, kulu Zekeriyya‟ya olan lütuf ve ihsanının anlatımıdır.

19:3 O Rabbine gizlice seslenip şöyle niyaz etmişti

19:4 “Ya Rabbî, iyice yaşlandım, kemiklerim zayıfladı, eridi, başımdaki saçlarım ağardı, beyaz alevler gibi tutuştu. Ya Rabbî, Sana her ne için yalvardıysam, asla mahrum kalmadım, bedbaht olmadım.”

19:5 "Gerçekten ben, arkamdan yerime geçecek varislerden endişedeyim. Karım da kısır bulunuyor. Onun için katından bana bir çocuk ihsan et."

19:6 "Ki bana da mirasçı olsun, Yakub ailesine de mirasçı olsun. Rabbim, onu sen rızana kavustur."

19:7 “Zekeriyya!” buyurdu Allah. “Biz, sana adı Yahya olacak bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce, kimseyi ona adaş yapmadık (Bu adı alan olmadı).”

19:8 “Ya Rabbî,” dedi, “nasıl olur benim çocuğum olabilir ki eşim kısır, ben ise bir pîr-i faniyim.”

19:9 Melek dedi: “Öyledir, fakat Rabbin buyurdu ki: Bunu yapmak bana pek kolay! Nitekim seni yoktan var eden de Ben değil miyim?”

19:10 “Bana bir alamet göster ya Rabbî!”, dedi. Allah buyurdu: “Senin alametin, sağlığın yerinde olmasına rağmen üç gün insanlarla konuşamamandır”

19:11 Derken, mâbeddeki bölmesinden halkının karşısına çıkıp “Sabah akşam Rabbinize tesbih, ibadet edin!” diye işarette bulundu.

19:12 "Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl" (dedik) ve daha çocukken ona hikmet verdik.

19:13 Hem de katımızdan bir merhamet ve (günahlardan) paklık verdik, o çok takva sahibi idi.

19:14 Anne ve babasına karsı iyi davranan bir kimse idi, zorba ve isyankâr degildi.

19:15 Doğduğu gün de, vefat ettiği gün de, diriltilip kabirden kalkacağı gün de selam olsun ona.

19:16 Kitapta Meryem‟i de an! Hani o, ailesinden ayrılıp doğu tarafında bir yere çekiliverdi.

19:17 Onlarla kendisi arasına bir perde gerdi. Biz de ona Ruhumuzu gönderdik de, ona kusursuz, mükemmel bir insan şeklinde görünüverdi.

19:18 Meryem irkildi ve “Ben” dedi, “Rahmana sığındım senden. Eğer Allah‟tan korkup haramdan sakınan bir kimse isen çekil yanımdan!”

19:19 Meryem: “Nasıl oğlum olabilir ki bana eli değen bir tek erkek bile olmamıştır. İffetsiz bir kadın da değilim!”

19:20 Meryem: “Nasıl oğlum olabilir ki bana eli değen bir tek erkek bile olmamıştır. İffetsiz bir kadın da değilim!”

19:21 Ruh: “Öyledir, ama Rabbin: “Bu iş bana pek kolaydır. Çünkü biz onu insanlara kudretimizin bir alameti ve tarafımızdan bir rahmet kılacağız ve artık bu, hükme bağlanmış, olup bitmiş bir iştir” dedi.”

19:22 Sonra çocuğuna hamile kaldı ve bu haliyle uzakça bir yere çekildi.

19:23 Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya zorladı. “Ay!” dedi, “n‟olaydım, keşke bu iş başıma gelmeden öleydim, adı sanı unutulup gitmiş biri olaydım!”

19:24 Derken, Ruh, ona aşağıdan şöyle seslendi: “Sakın üzülme!” dedi, “Rabbin senin alt yanında bir su arkı meydana getirdi.”

19:25 “Haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün.”

19:26 “Artık ye, iç, gözün aydın olsun! Eğer herhangi bir insana rastlarsan: “Ben Rahman‟a oruç adamıştım,” de, “o sebeple bugün hiç kimseyle konuşmayacağım”

19:27 Onu kucağına alıp akrabalarına getirdi. “Kız Meryem!” dediler, “sen ne tuhaf bir şey yapmışsın öyle!”

19:28 “Ey Harun‟un kardeşi! Baban kötü bir insan değildi. Annen de iffetsiz bir kadın değildi!”

19:29 Meryem, (bana değil, çocuğa sorun dercesine) çocuğu gösterdi: “Nasıl olur da, dediler, beşikteki bebekle konuşuruz?”

19:30 Derken bebek: “Ben Allah‟ın kuluyum,” dedi, “O bana kitap verdi, beni peygamber olarak görevlendirdi.

19:31 “Nerede olursam olayım beni kutlu, mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe bana namazı ve zekâtı farz kıldı.”

19:32 “Anneme saygılı, hayırlı evlat kılıp, asla zorba, bedbaht ve hayırsız biri yapmadı”

19:33 Doğduğum gün de, öleceğim gün de, kabirden kalkıp dirileceğim gün de selam üzerime olsun!”

19:34 İşte hakkında şüphe ve tartışmalara girdikleri Meryem oğlu Îsa konusunda gerçeğin ta kendisi olan Allah‟ın sözü budur.

19:35 Allah‟ın evlat edinmesi olacak iş değildir. O bundan münezzehtir! Bir işi yapmak istedi mi, “şöyle olsun!” demesi kâfidir.

19:36 “İyi bilin ki Allah benim de Rabbim, sizlerin de Rabbidir. Öyleyse yalnız O‟na ibadet ediniz. Doğru yol budur”

19:37 Sonra onun hakkında birtakım gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o kâfirlerin başına geleceklere!

19:38 Neler işitecek, neler görecekler onlar, o huzurumuza gelecekleri gün! Gerçeği pek güzel anlayacaklar o gün. Ama o zalimler bu gün tam bir şaşkınlık içindedirler.

19:39 Sen o hasret ve pişmanlık gününü, o haklarında ilahî hükmün yerini bulacağı günü anlatarak uyar onları! Ama onlar gaflet içindeler, hala iman etmiyorlar onlar.

19:40 Şu kesin bir gerçektir ki bütün dünyaya ve dünyada yaşayan bütün insanlara Biz vâris olacağız (onlar sona erip baki Allah kalacak) ve ölümden sonra hepsi diriltilip Bizim huzurumuza getirileceklerdir.

19:41 Kitapta İbrâhimi de an. O gerçekten özü sözü doğru biri idi, (yani) bir peygamberdi.

19:42 Zamanı geldi, babasına: “Babacığım,” dedi, “niçin işitmeyen, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bu putlara tapıyorsun?”

19:43 “Babacığım, sana ulaşmayan bir ilim geldi bana, ne olur bana tâbi ol da seni dümdüz bir yola çıkarayım”

19:44 “Babacığım, sakın şeytana ibadet etme! Çünkü şeytan Rahman‟a isyan içindedir.

19:45 Babacığım, bu gidişle o Rahman‟dan bile bir azabın gelip sana dokunacağından ve senin şeytana hemdem olacağından ciddî endişe içindeyim.”

19:46 Babası: “İbrâhim, ne o, yoksa sen benim tanrılarıma sırtını mı dönüyorsun? Bu işten vazgeçmezsen mutlaka taşa tutarım seni. Şöyle bir uzun müddet benden uzak dur. Gözüm görmesin seni buralarda!”

19:47 İbrâhim: “Selamet, esenlik içinde kal, dedi. Rabbimden senin için af dileyeceğim. O gerçekten bana karşı çok lütufkârdır.

19:48 “İşte sizi de, sizin Allah‟tan başka ibadet ve dua ettiğiniz tanrılarınızı da terkediyorum. Rabbime niyaz edip yalvarıyorum. Rabbime niyaz etmem sayesinde mahrum ve perişan olmayacağımı umuyorum.

19:49 Onları ve onların Allah‟tan başka taptıkları putları terkedip (Şam‟a yerleşince) Biz O‟na İshak ile Yâkub‟u hediye ettik. Onların her birine peygamberlik verdik.

19:50 Onlara rahmetimizden ihsanlarda bulunduk. Onlara dillerde ve dinlerde yüksek ve güzel bir nam bıraktık.

19:51 Kitapta Mûsâ‟yı da an. Gerçekten O Allah tarafından ihlasa erdirilen bir kul idi, resul ve nebî idi.

19:52 Hani ona Tur‟un sağ tarafından seslenmiş ve özel konuşma için onu huzurumuza almıştık.

19:53 Ve rahmet ve keremimizden, kardeşi Harun‟u da nebî olarak ona ihsan etmiştik.

19:54 Kitapta İsmâil‟i de an! Gerçekten o, verdiği sözü yerine getiren biri idi. Resul ve nebî idi.

19:55 Halkına namazı ve zekâtı tavsiye ederdi. Rabbinin râzı olduğu biri idi.

19:56 Kitapta İdris‟i de an. Gerçekten o da doğruluğun timsali biri idi, bir nebî idi.

19:57 Biz onu üstün bir makama yücelttik.

19:58 Not : Secde Ayeti
İşte bunlar, Allah‟ın nimetine mazhar olmuş olan bu zatlar, Adem neslinden, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızın evlatlarından, İbrâhim ve İsrailin nesillerinden ve hidâyete erdirip seçtiğimiz kimselerdendir. Onlar Rahman‟ın âyetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlardı.

19:59 Kendilerinden sonra yerlerine öyle bir nesil geldi ki namazı zâyi ettiler, şehvetlerinin peşine düştüler. İşte bunlar da azgınlıklarının cezasını bulacaklardır.

19:60 Ancak tövbe eden, iman edip makbul ve güzel işler yapanlar cennete girecekler ve asla haksızlığa uğramayacaklardır.

19:61 Evet, onlar Rahman‟ın kullarına gıyabî olarak vâd ettiği, dünyada iken görmeksizin inandıkları Adn cennetlerine gireceklerdir. Allah‟ın vâdi muhakkak ki yerini bulacaktır.

19:62 Orada onlar boş ve anlamsız söz işitmezler, sadece selam ve selamet sözleri duyarlar. Orada ziyafetleri sabah akşam kendilerine sunulacaktır.

19:63 İşte bu cennetlere kullarımızdan, Allah‟ı sayıp fenalıklardan sakınanları vâris kılacağız.

19:64 Rabbinin emri olmadıkça biz (meleklerden olan elçiler) inmeyiz. Önümüzde ve arkamızdaki bütün geçmiş ve gelecek şeyler ve bunların arasındakiler hep O‟na aittir. Senin Rabbin unutkan değildir, hiçbir şeyi unutmaz.

19:65 O göklerin, yerin ve o ikisinin arasında olan herşeyin Rabbidir. Öyleyse yalnız O‟na kulluk et. O‟na ibadetinde sabır ve sebat göster. Ona denk ve adaş olacak hiç kimse bilir misin?

19:66 Böyle iken kâfir insan: “Sahi, ben öldükten sonra diriltilip kabrimden çıkarılacak mıyım?” der.

19:67 O insan hiç düşünmüyor mu ki, o hiçbir şey değilken Biz onu yaratıp var ettik?

19:68 Senin Rabbine yemin olsun ki Biz onları da, şeytanları da diriltip huzurumuza toplayacağız, sonra da cehennemin çevresinde dizüstü çökmüş vaziyette oraya getireceğiz.

19:69 Sonra da her topluluktan, Rahmân‟a isyan etmede aşırılık edenleri çekip ayıracağız.

19:70 Sonra o cehennemi boylamaya daha çok müstahak olanları elbette Biz pek iyi biliriz.

19:71 Sizden hiç kimse yoktur ki cehenneme varmasın. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.

19:72 Sonra Allah‟ı sayıp fenalıklardan sakınan müttakileri kurtararak zalimleri dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakacağız.

19:73 Âyetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman o kâfirler iman edenlere dediler ki: “Bu iki zümreden, mümin ve kâfirlerden hangisinin makamı daha üstün, grup ve topluluğu daha muteberdir?”

19:74 Halbuki Biz onlardan önce, gerek mal ve eşyaları, gerek gösterişleri daha güzel durumda olan öyle nesiller helâk ettik ki saymaya gelmez.

19:75 De ki: Dini inkâr edenlere Rahman biraz mühlet versin, bundan ne çıkar? Ama işin sonunda, onlar kendilerine vâd olunan azabı veya kıyameti görünce işte o zaman öğrenecekler: kimmiş mevkii daha düşük ve kimmiş asker ve maiyyeti daha zayıf!

19:76 Allah hidâyeti kabul edip doğru yola gelenlerin ise feyizlerini artırır. Baki kalacak dürüst ve yararlı işler, Rabbinin nazarında hem mükâfat bakımından daha üstün, hem de âkıbet yönünden daha iyidir.

19:77 Baksana şu âyetlerimizi inkâr edip: “Mutlaka malım mülküm de olacak, çoluk çocuğum da olacak!” diyen adamın haline!

19:78 Ne o, bu adam gaybı öğrenmenin yolunu mu buldu, yoksa Rahman‟dan kesin bir söz mü aldı?

19:79 Asla! İşte onun bu sözünü deftere kaydedeceğiz ve azabını da artırdıkça artıracağız.

19:80 O sözünü ettiği mal ve evlada Biz vâris olacağız, nesi var nesi yoksa Bize kalacak ve o, huzurumuza tek başına gelecektir.

19:81 Kendilerine kalsa izzet ve kuvvet vesilesi olsun diye, Allah‟tan başka bir takım tanrılar edindiler.

19:82 Hayır, hayır! Taptıkları o nesneler onların ibadetlerini reddedecekler ve kendilerine düşman olacaklardır.

19:83 Görmüyor musun ki Biz kâfirlere şeytanları musallat ediyoruz, onları oynatıp duruyorlar.

19:84 O halde onlar hakkında acele etme! Biz onların günlerini saymaktayız.

19:85 Gün gelecek, Allah‟ı sayıp haramlardan sakınan müttakileri, Rahman tarafından ağırlanacak konuk heyet olarak toplayacağız.

19:86 Suçluları da susuz olarak o yakıcı cehenneme süreceğiz.

19:87 Rahman‟ın huzurunda, söz almış olanlar dışında hiç kimse şefaat edemez.

19:88 “Rahman evlat edindi” dediler.

19:89 Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.

19:90 Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dagılacaktı.

19:91 Rahman‟a çocuk isnad etmelerinden ötürü!

19:92 Halbuki evlat edinmek Rahman‟ın şanına yakışmaz.

19:93 Göklerde ve yerde kim varsa, Rahman‟a sadece ve sadece kul olarak gelecektir.

19:94 O bunların hepsini ilmi ile ihata etmiş, tek tek tesbit etmiştir.

19:95 Ve onların hepsi de kıyamet günü O‟nun huzuruna tek başına gelecektir.

19:96 İman edip, makbul ve güzel işler yapanları Rahman, (hem Allah, hem de mahluklar nezdinde) sevimli kılacaktır.

19:97 Bizim, Kur‟ân‟ı senin dilinle indirip kolaylaştırmamızın başlıca sebebi, senin müttakileri müjdelemen ve inatçı kimseleri de onunla uyarmandır.

19:98 Hem Biz onlardan önce nice nesiller imha ettik! Onlardan hissedip gördüğün yahut sesini işittiğin bir tek kişi bile var mıdır?


Azim olan Allah ne güzel doğru söyledi